Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Spor Yazarları’nın Beşiktaş Değerlendirmesi

Siyah – Beyaz’lı ekip

Siyah – Beyaz’lı ekip dün akşam UEFA Konferans Ligi’nde Bogo/Glimt’e 2-1 mağlup oldu ve spor yazarları mücadeleyi değerlendirdi.

 

Gültekin Onay

Daha ilk dakikadan itibaren orta sahada doğru dürüst organize olamayan Beşiktaş, bunun sonucunda hem savunmada hem ofansta sorunlar yaşadı. Bodo/Glimt tıpkı ilk maçtaki gibi çok kolay pozisyonlara girdi. Özellikle tamamlanamayan hücumlar ve ikinci topların kaybedilmesi, Beşiktaş açısından oyunu kabusa çevirdi.

Daniel Amartey’in bu takımın stoperi olmadığı, oynanmaması gerektiği ilk günden belliydi. Kötü performansıyla Şenol Güneş’in istifasında büyük payı olan Amartey dün de Eric Bailly’nin sakatlığı sonrası girdiği maçta ilk golü rakibe resmen hediye etti.

Beşiktaş’ın sadece bonservisine 4.5 milyon Euro ödediği, başkan Ahmet Nur Çebi’nin sürekli övgüyle bahsettiği Bakhtiyar Zaynutdinov dün akşam saman alevi gibiydi. Zaman zaman iyi şeyler yaptı ama skora etki edemeyince oyundan alındı.

Sonuçta Beşiktaş bir kez daha kaybetti. Dünkü maç gösterdi ki, siyah beyazlılarda sadece taraftarların değil, futbolcuların da aklı başkanlık seçiminde. Yeni seçilecek başkanla birlikte teknik direktörün değişecek olması, belli ki oyuncuların zihinlerini bir hayli meşgul ediyor ve bu da sahaya yansıyor.

Atilla Gökçe

Bu ülkenin en başarılı yerli golcülerinden biri, Cenk Tosun.. Dün akşam en az 5 pozisyona girdi. Onların ikisini, üçünü gole çevirebilirdi. Rosier, Rashica, Muleka, Gedson eh iyi oynamasada gayretiyle Chamberlain Cenk’e gollük bir hizmet sundular. Üst üste gelen geçişfırsatlarıyla, yerden – havadan gönderdikleri toplarla. Hatta birinde Cenk Tosun’u rakip sahada tek başına topla buluşturdular. Hayır arkadan gelip yetişen rakibinin çelmesine kalmadan düşüverdi golcümüz.. Beşiktaş’ın dağınık, moralsiz, motivasyonsuz haline demek o da kaptırmış kendini. Çok üzüldüm. Sevdiğim ve güvendiğim Cenk, maalesef içinde bulunduğu ortamdan çok olumsuz etkilenmiş.

Dağınık, etkisiz ve verimsiz oyunun ardından beklenmedik şeyler oluyor. Burak Yılmaz, Rosier-Onur değişikliğiylede açıyor oyunu. 53’te Rashica-Rebic, Bakhtiyo – Tayfur değişiklikleri…74’te Gedson-Salih… Daha iyi, daha diri,daha istekli Beşiktaş’ı izliyoruz. O bozulan kimya başka bir şekilde göz ve gönül okşuyor.64’te Rebic’in asisti ve Tayfur’un golü geliyor. Burak Yılmaz da taraftarlar da nefes alıyor. Grupta hesap kötü kapanıyor ama kongreye kadar çok zor işi var Beşiktaş’ın .

Cem Dizdar

Beşiktaş görece daha yetenekli oyunculara sahip görünsede ilk yarı boyunca daha etkili girişimler hep Bodo’dan geldi. Beşiktaş2ın hücum  girişimleri ise o çok sevilen Orta’lara kurban gitti. Ortalamayı denediler ve sürekli yanıldılar! Savunmadaki tedirgin halleri bir yana öne çıkarttıkları anda da Cenk Tosun’a ulaşmaları mümkün olmadı. Cenk’in de takıma katılmak için fazlaca gayret gösterdiğini söylemek zordu.

Sezon başında devamında da Beşiktaş futbolun talep ettiği düzeni tutturamadı. Ancak kimi maçlarda öncelikle rakiplerin güçsüzlüğü ve buna bağlı örneğin Vincent Aboubakar ya da Mert Günok gibi oyuncuların kişisel gayretleriyle kazanınca sorunlar ‘Görünmez’ sanıldı. Ama futbol buna izin vermez. Önce teknik direktör kayboldu ardından yönetim !

Veson bir soru. Elbette Burak Yılmaz ve teknik ekibe.. Semih Kılıçsoy, Yakup Arda Kılıç, Demir Ege Tınaz ve Emirhan Delibaş dün akşam mevkilerinde oynayanların gerçekten çok mu gerisindeler ? Eğer öyleyse Beşiktaş2ın yakın tarihindeki geleceği gerçekten zor. Önceki akşam izlediği Benfica’yı duman eden Real Sociedad’ın ilk 11’deki 7, yedekteki 12 futbolcusundan 92u öz kaynak düzeninden yetişme ! Ülkede bunu yapmaya en yakın takım olarak bilinen Beşiktaş, Sociedad’A benzer şeyler yapmayacaksa çocukları boşa heveslendirmemek gerek.

Fatih Doğan

Beşiktaş yüküyle bayır aşağı inerken freni boşalmış kamyon gibi.. Sağa sola çarparak ilerliyor. Her çarpışmada zayiat veriyor.. Dün de Norveç’in müstakbel şampiyonu Bodo/Glimt’e yenilerek Konferans Ligi’ne de veda ettiler. Daha dün Beşiktaş, Fenerbahçe ile Ayasofya Stadı’nda final hayalleri kuruyordu. Başkan Ahmet Nur Çebi 6 Ekim’de kongre kararı almadan Eylül’de ” Transferlerimize kimse kötü diyemez. Başarılıyız yüzde doksan dokuz şampiyon olacağız” iddiasında bulunuyordu.

Ne oldu da bu takım hale geldi? Gerçeklilikten uzak sanal yönetim yaklaşımları, siyah-beyazlı camiayı, taraftar duygusal travmaların, sinir boşalmaların içine itti. Dün de olduğu gibi maç bitmeden umudunu bitiren taraftarlar düne kadar yönetime kustuğu öfkeyi ilk kez teknik adama ve futbolculara yönetti.

Beşiktaş bu süreçten nasıl kurtulur? Öz güvenin zarar gördüğü takımlar ve öfkenin aklı gölgelediği camialar taze bir başlangıç yapmak zorunda. Beşiktaş’taki yangın kontrolden çıktı ve bunu gerçekten söndürebilecek güçlü bir idareye ihtiyaç var.